Ubuntu 20.04 ile Linux Deneyimim Üzerine Bir Deneme

Ön uyarı yazı biraz uzuncana ona göre 😀

Yazıya başlamadan önce şunu belirmek istiyorumki aşağıda saçma yorumlar görmeyelim. Yazıyı kesinlikle fanboy olarak yazmıyorum, #Windows, #macOs, #GNU/Linux hepsini etkin olarak kullanıyorum yeri geldikçe gerek özel gerek iş yaşamında. Yazıyı son gözlemlerim ve deneyimlerimi aktarmak için kaleme alıyorum, 10 sene önce ve nuhdan kalma bir PC ile #GNU/Linux denemiş ve beğenmemiş yada kullanamamış olabilirsiniz lütfen aşağıda Windows sker, mac odunlar gibi yorumlar olmasın zira mesele kesinlikle bu değil yani Linux en iyisi gibi bir tema yok yazıda, fakat kendi deneyimlerinizi yorumlarda paylaşmanızdan mutluluk duyarım.



Bir kaç gün önce #Windows kullanırken yav ne oldu acaba bıraktığımdan beri linux dağıtımları, gibi bir merakla #Ubuntu 20.04 kurmaya karar verdim bilgisayarıma ve o günden beri bilgisayarımı daha çok sevmeye başladım 😀 ve Linux dağıtımlarının ilerlemesini görüp oldukça şaşırdım daha bir 3 sene öncesinde bile oldukça sorun çıkartan dağıtım öyle pürüzsüz çalışıyorki ağzım açık bakıyorum bilgisayara. Üstelik HDD üzerindeki bir bölüme kurulmuş olmasına rağmen bu kadar hızlı ve tepkisel çalışması beni büyülüyor, SSD üzerine kursam ne olurdu diye düşünüyorum. Tabi  bunda kullandığım donanımın nispeten güçlü ve yeni olmasının etkisi yadsınamaz. #Monster ABRA A5 13.3 üzerine kurulum yaptım.

 

#Ubuntu bir süredir #Gnome masaüstü ortamı kullanıyor, eskiden oldukça kötü performansı ile kullanım deneyimini baltalayan Gnome, şuan adeta bir mac arayüzü ferahlığı ile çalışıyor. Geçişler ve animasyanlar pürüzsüz üstelik İntel HD Graphics üzerinde, GTX 1050Ti'ı açmadan kullanıyorum. Şimdi burada bazılarınız lanet olsun çift ekran kartına gibi serzenişlerde bulunabilir. Bulunmasın! Şu an sadece ilk kurulum ekranının ilk aşaması dışında bu konuda bir problemle karşılaşmadım ki bu oldukça şaşırtıcı çünkü yine bir kaç sene öncesine kadar bilgisayar parçalatırdı insana bu optimus işi. Fakat şu an çok sorunsuz çalışıyor, ha yine de ben nvidia kartı kapatıyorum güç tasarrufu için ama açmak ve kapatmak nvidia kontrol panelindeki bir butona bakıyor. #NVIDIA konusuna gelmişken driver meselesine bahsetmeden olmaz. Biliyorum #linux ve driver deyince tüyleriniz diken diken oldu 😀 fakat ben hiç ama hiç bir şey yapmadan kurulumda Ubuntu 20.04 beyciğim kurulumda kendi çekip kurdu tüm sürücüleri dokunmadım bile.

 

Gnome üzerine söyleyeceklerim bitmedi kaçmayın 🙂 Efenim bu Gnome olmuş bir afet fıstık, extension kısmı ile fıstıklı baklava hatta. İlk kutudan çıktığı hali ile bile gayet güzel olsada azıcık süsleyip bir iki şey kurmak şart. Benim için kurduklarımından en önemlisi GSConnect eklentisi kendisi KDE Connect'in Gnome versiyonu; telefon ile bildirim, arama, kişi, sms, whatsapp, dosya paylaşımı vs. gibi konularda tam eşitleme sağlıyor. Hatta telefonunuzu bulamıyorsanız PC üzerinden çaldırabiliyorsunuz bile, benim gibi unutkanlar için birebir 😀

Daha bitmedi etkin köşeler (bir eklenti ile) ve workspaces konusuna değinmek istiyorum. Workspaces Windows 10 ile beraber yeni geldi windows'a ama Linux'da ve macOs'da uzun süredir kullanılıyordu. Şu son gnome sürümleriyle kullanımıda çok çok kolaylaştı ekranın en üst barının boş bir kısmında fare tekerini kaydırmak suretiyle aralarında geçiş yapabiliyorum çalışma alanlarının, eskiden böyle değildi ama şuan macOs kullananlar bilirler o kadar sorunsuz ve smooth biçimde değişiyor ki insan hayran hayran değiştiriyor sürekli 😀 Tek ekranda aynı anda onlarca desktop kullanıyorsun ve bu verimi çok arttırıyor, Windows kullanırken çokça aradığım bir şeydi. Onun dışında görünüm çok hoş ve sade göz yormuyor. Tabi bir iki dokunmak lazım ben arc-dark gtk teması ve Papirus simge setiyle kullanıyorum adeta çiçek gibi oluyor. Bildirimlerin entegrasyonu Windows'dan çok daha iyi kesinlikle çok tatlı biçimde ve hızlı tabi yurıda saatin bulunduğu bölümden açılan bir popupa sıralanıyor hepsi. Gece ışığı modu ise sıcaklığın çok yüksek ve düşük değerlere ayarlanabilmesinden dolayı göz dolduruyor



howdy sayesinde yüzümden tanıyıp açıyor bilgisayarın kilidini sevgili Ubuntu, komut satırında bile parola ile uğraşmıyorum sudo vs. ile komut bızıklarken yine yüzümden tanıyor. (bknz. https://teknoseyir.com/durum/1268506)



Office paketleri çok gelişti libre office, only office gibi seçenekler eskiden pek tat vermezdi ama şuan lezzetli bir çipetpet olmuş adeta 😀 lisanslı office 2019'a sahip olmama rağmen Windows açıp office kullanma gereği hissetmedim.


onlyoffice adlı açık kaynak yazılımdan bir ekran görüntüsü

 

Benim için ve çoğu arkadaşlar için önemli bir konu olan geliştirici araçları kısmına gelirsek Windows'da yapıpda burada yapamadığım pek bir şey olmadı: Android Studio windows ile aynı şekilde çalışıyor, Java için IntelliJ IDEA ve diğer bilimum netbeans vs. gibi geliştirme ortamları emrinize amade oluyor. C# ve ASP.NET için Mono Develop kullandım evet gerçekten işe yarıyorlar arkasında Xamarin desteği var zaten. Web ve diğer scripting işleri için Visual Studio Code süper çalışıyor, beğenmezseniz atom, notepad++, Sublime vs. gibi pek çok alternatifiniz var. Arduino desen her türlüsü var hiç girmiyorum bile 😀 E kiCad kullanıyorum donanım geliştirmek için o zaten var. Daha ne olsun bana 😀

 

Şimdi birazda normal kullanıcıya inelim baydım sizi biliyorum ama napalım başladık bir kere yazmaya. Discord, Steam, Spotify, OBS, Gimp, Google Chrome gibi pek çoğumuz için vazgeçilmez uygulamalar fazlasıyla var ve tek tıkla uygulama marketi üzerinden kurulabiliyorlar. 😀

Donanım uyumu ve driver konusunda sorun yaşamadığımı söylemiştim, bluetooth kulaklığım ve ekran kartlarım, yazıcım ekstra bir şey yapmama gerek olmadan kurulup geldi önüme. Ha hiç bir sorun yok muydu? Vardı mesela biraz fazla ısınma sorunu yaşıyordum laptop ile çok değil sadece fanları biraz daha hızlı döndürecek kadar fakat TLP adlı yazılımı paket yöneticisi ile kurarak kolayca aştım bu sorunu başka bir şey yapmama gerek kalmadı. ve ilk kuruluşta daha usbden boot ederken nvidia kaynaklı sorun yaşadığımı yazmıştım yukarda burada biraz taş atabiliriz bence Linux'a ilk kurarken yani daha usb üzerinden çalışırken açılışta grub ekranında e tuşuna basıp açılan komut ekranına nouveau.modeset=0 parametresini eklemem gerekti bu sayede kurulumu intel kart ile yapıp kurulum sonrası otomatik yüklenen driver ile nvidia kullanabildim.

 

Sonuç olarak daha önce benim gibi gerçek donanım üzerinde verim alamamamışlardansanız Ubuntu 20.04'e bir şans verip denemenizi tavsiye ederim. Kesinlikle Windows 10'dan daha seri çalıştığını farkettim ben. Ver istediğim gibi özelleştirebilmek, workspaces ile verim arttırmak vb. konularda artısı oldu ve kurduğumdan beri hiç windows açmadım bir kere dışında. Belirtmek isterim ki ben ingilizce kurdum türkçe kullanırken sorun olabilir bir fikrim yok bu konuda, sizede ingilizce kurmanızı tavsiye ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RTL-SDR ile Amatör Telsizciliğe bir Dinleyiş :)

Yeni Başlayanlar İçin Linux Rehberi